Tayyip Erdoğan Adnan Menderes’e benziyor mu?



MUKADDESATÇI
Haberler - Türker Ertürk 
21 Aralık 2012
Adnan_Menderes&Tayyip_Erdogan Emekli Kurmay Pilot Albay Hüseyin Avni Güler anlatıyor; “ 1958’de Lübnan’da Müslüman Araplarla Hıristiyan Araplar arasında savaş çıkmıştı. Ben Ankara Etimesgut 12. Hava Üs Komutanlığı’nda Yüzbaşı olarak görevliydim. Bu üsten C-47 Dakota uçakları ile Lübnan’a yedi sefer uçtum.
Her uçuştan önce uçaklarımıza sandıklar yükleniyordu. Kapalı ve büyük sandıklardaki yükümüzün ne olduğunun farkında değildik, çünkü bilgilendirilmiyorduk. İlk yüklemelerde o zamanki Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu meydana geliyor ve uçağın yüklenişine bizzat nezaret ediyordu.

O yıllarda Kıbrıs İngilizlerin elindeydi. Uçaklarımız önce Kıbrıs’a doğru uçuyor burada İngiliz jetlerine parola veriliyor daha sonra Lübnan istikametine dönülüyor ve Beyrut’a iniyorduk. İnişten sonra sandıklar boşaltılıyor, uçuç ekibine birer sandviç ve kola veriliyor, yakıt ikmali yaptıktan sonra da o gece Türkiye’ye geri dönüyorduk.
Bu arada bir uçağımız yanlışlıkla Beyrut Havaalanı Müslüman Arapların eline geçtiği sırada indi, uçağımıza el konuldu ve uçuş ekibi tutuklandı. Bu personelimiz diplomatik girişimlerden sonra ancak ülkemize getirilebildi.
Lübnan’daki Hıristiyanlara Türkiye’den 85 uçak dolusu silah ve cephane gönderildi. Bizler de bilmeden Menderes’in günahına ve suçuna alet olduğumuzu sonradan öğrendik. O silahları ve mermileri kullanan Hıristiyanlar belki de binlerce Müslümanı öldürmüşlerdi.
Beni bu pis, kalleş ve emperyalist işbirlikçisi oyunlarına alet edenleri şimdi lanetliyorum. Bugün Anıtmezarda yatan o kimsenin ne mal olduğunu milletimin bilgisine arz ediyorum.“
Menderes Lübnan’a silah gönderiyordu!
Sayın Güler’in anlattıklarında eksik var fazla yok. O gün emperyalizmin emri ve çıkarları gereğince Menderes sadece hava yolu ile değil, deniz yolu ile de Hıristiyanlara Müslüman öldürmesi için silah ve cephane göndermişti. Çünkü ondan öyle yapılması isteniyordu.
Menderes’in emperyalist işbirlikçiliğine örnek çoktur! 1957’de emperyalizm istedi diye Suriye’yi işgal etmek istedi. Hani şimdi Erdoğan ve Davutoğlu Suriye’ye müdahale edebilmek için BAAS’ı ve Beşar Esad’ı bahane olarak gösteriyorlar ya! O zaman ne BAAS var, ne Beşar var, ne babası Hafız Esad var. Hatta PKK ve ona verilen destekte yok.
Aynı Menderes 1958’de Cezayir’de emperyalist, işgalci ve katliamcı Fransızlara karşı bağımsızlık mücadelesi veren Müslümanları değil Fransa’yı destekledi. Ki o Fransa, Cezayir’i Osmanlı toprağı iken 1830’da haksız yere işgal etmişti. Cezayir 132 yıl Fransız işgalinde kaldı ve bu süre içinde çok Müslüman öldürüldü. Sadece 1952-1962 arasında öldürülen Müslüman sayısı 1,5 milyondur. Cezayir bunun bir soykırım olduğunu iddia etmektedir.
Kim bu Menderes? 1955’de Demokrat Parti ( DP ) Meclis grubunda “ Siz öyle güçlüsünüz ki, hilafeti bile getirebilirsiniz “ diyen, 1956’de Konya’da “ ortaokullara din dersi konulacağını “ açıklayan, 1957’de genel seçimler öncesinde “ İstanbul’u ikinci bir Mekke, Eyüp Sultan Camii’ni ikinci bir Kabe yapacağız “ sözü veren ve yine aynı yıl Kayseri’de “ DP’nin iktidarda olduğu 7 yıl içinde 15 bin Camii inşa edildiğini “ söyleyen.
Evet, Menderes mukaddesatçı görünüm altında, din üzerinden siyaset yapmıştır. Hızlı Müslüman gözükmesine ve halkı bu şekilde kandırmasına rağmen hep emperyalizmin çıkarlarına hizmet etmiş ve son tahlilde Müslüman’dan ve mazlumdan yana hiç olmamıştır.
Başbakan Erdoğan daha şimdiden her bakımdan Menderes’i sollamıştır bile! Erdoğan konuşmalarında Menderes’i yere göğe koyamamakta, onun başına gelenler nedeniyle kendi beyaz gömleğinin de hazır olduğunu söylemekte ve onun gerçek halefi olduğunu iddia etmektedir.
Erdoğan’da Suriye’ye silah gönderiyor!
Bakalım Erdoğan Müslümanlar için neler yapmış? Müslüman Irak’ın istilası için ABD ile “ at pazarlığı “ yaptırmış ve karşılığında para istemiştir. Irak’ta 1,5 milyon Müslüman öldüren ABD askerine hizmetleri için teşekkür etmiştir. Libya’da Müslümanların kafasına bomba atılması için ABD ile işbirliği yaptırmış ve Libya’yı denizden kuşatan İtalyan Amiral emrine 6 savaş gemisi göndermiştir. İsrail’i koruyacak ve Müslüman İran’a karşı saldırganlık yapılmasını sağlayacak ABD radarını topraklarımızda konuşlandırmıştır. Suriye’de Müslümanlar öldürülsün ve bu ülke karışsın diye teröristlere kucak açmıştır. Ama günahını almayalım bir yandan da Camii inşaatlarına hız vermiştir.
Bugün El Kaide militanları Suriye’de emperyalizmin ve İsrail’in çıkarlarına hizmet edecek şekilde Müslümanları katletmektedir. Erdoğan yönetiminde Türkiye bu pis savaşın pisliğine yarı beline kadar batmıştır. Türkiye Suriyeli Müslümanlar için terör üssüdür. Suriyeli Müslümanları öldüren ve katleden silah ve cephane Türkiye’den taşınmaktadır.
Dün Albay Güler ve arkadaşları Lübnan’a ne taşıdıklarını bilmiyorlardı! O zaman bu işler daha gizli kapaklı yapılıyordu. Ama bugün Türkiye’den Suriye’ye ne taşındığını bilmeyen yok. Bugünün Yüzbaşısı, Albayı, General ve Amirali bu suçun altından kalkamaz. Siz bu günaha ve suça bilerek alet oluyorsunuz.
Menderes zamanında ve şimdi işlenen bu suçlar ve günahlar mukaddesatçılık görüntüsü altında yapıldı ve yapılıyor, halk din ile kandırıldı ve kandırılıyor. Eğer birisi din üzerinden siyaset ve ticaret yapmaya çalışıyor ve size dince kutsal şeyler üzerinden yaklaşıyorsa, oyunuza, malınıza, mülkünüze, paranıza ve ırzınıza sahip çıkın.
 
Saygılar sunarım.

ADNAN BEY...
Bunlar da unutulmamalı...
MENDERES'İN VE 1960 İHTİLALİNİN YANLIŞ DEĞERLENDİRİLDİĞİ ŞU GÜNLERDE BÖYLE BİR HATIRLATMA YAZISININ GELMESİNE SEVİNDİM..
O YILLARDA BİZLER YAŞADIK VE UNUTAMADIK... "BANU AVAR'DAN " ALINAN BİR OKUR MEKTUBU
Menderes neden idam edildi?
Adnan Menderes İmralı Adası'nda 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra öğlen 13:21'de idam edildi.
Adnan Menderes neyle suçlanmıştı?
1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek,
2- 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek,
3- Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
6- Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
7- Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapmak,
8- Yargı bağımsızlığının ihlal etmek,
9- Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatmak,
10- CHP'nin mallarına "haksız" yere el koydurmak, gibi nedenlerle.
Peki bunlar idam cezası için yeterli mi? Bence hiçbir suçun cezası idam olamaz, idama tamamen karşıyım.
Fakat Menderes de idama karşı mıydı?
Elbette değil, 1951-1960 yılları arasında Menderes 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi. İdamların en dramatik olanı ise,
14 Nisan 1955'te casusluk suçundan idam edilen Hayati Karaşahin'di. İnfazı, Ankara Samanpazarı'nda halka açık olarak yapıldı.
Suçu neydi?
Rusya için casusluk yapmak
Menderes'in başka suçları yok muydu? Aslında Menderes'in suçları mahkemelerde gündeme gelmeyenlerdi. ABD'nin tepkisinden çekinen Gürsel hükümeti aşağıdakileri hiç gündeme getirmedi.
1- 1951 yılında Menderes hükümeti Kore Savaşı'na Amerika için asker gönderdi. Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore'de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.
2- 1952'de NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.
3- 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi.
4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra İsmet İnönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapattı.
5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa'yı destekledi.
6- 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm ettirdi.
7- "Tahkikat Komisyonu"nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.
8- İsmet İnönü'ye 12 oturum meclisten men cezası verildi.
9- Turan Emeksiz hükümete karşı İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.
10- Hukuk'un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve İlhan Dizdaroğlu 'görülen lüzum üzerine emekliye sevkedildiler. Aslında Menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950'de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etmişti.
1950-1960 DP hükümetinin kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalıştım.
Başbakan Erdoğan, Menderes'in ölüm yıldönümü ile ilgili olarak yaptığı konuşmayı Necip Fazıl'dan şiir okuyarak tamamladı. Ben de "Nazım Hikmet'in" bir şiiri ile yazımı tamamlıyorum.
(O şiirde belki Menderes'in niçin idam edildiğini de bulabilirsiniz.)
(KORE'DE ÖLEN BİR YEDEK SUBAYIMIZIN MENDERES'E SÖYLEDİKLERİ)
DİYET
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki
gözünüzle
bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan
Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız
iki
bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi
de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan
içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan
Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum,
Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
25 Haziran 1959

Yorumlar

Murat AYGEN dedi ki…
Menderes’in maksattaki gâyesi Türkiye’yi «Küçük Amerika» yapmaktı. ULU BAŞKAN TRUMP riyâsetinde Amerika Birleşik Devletleri «BÖYÜK TÜRKiYE» olmuştur. Verin mehteri..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Size çarpan araç faili meçhul ise

RON CLARK STORY

BAŞKA BİR İSTATİSTİK