KORKUTULMUŞ İNSAN SENDROMU…

 

 

 

 

 

 

 

child-fear Dostlar bugün iki güzel yazı okudum. Bu yazılar değerli tıp adamı, eğitimci, eski bürokrat Prof.Erdal ATABEK hocamıza ait. Konu onun uzmanlık alanı. Günümüzde olan bitene ne anlam vereceğimi düşünürken olanı biteni bilimsel olarak bu kadar güzel anlatan başka birine hiç rastlamadım. Gündeme tabiri caiz ise cuk oturuyor. Bu yazıları sizlerle paylaşmaktan kendimi alamadım

 

 

 

KORKUTULMUŞ İNSAN SENDROMU…
İnsan korkar.
Korku,insanı tehlikelerden koruyan duygudur.
ya saldır ya kaç’ içgüdüsel komutunun ikilemidir korku.
insan, korku yaratarak önce ürkütülür,sonra sindirilir.
Yalnızlaştırılma korkusu. 
Parasızlık korkusu. 
Yaşlılık korkusu.
Temel korku,ölüm korkusu. Yok olma korkusu.
Kitleler bu korkularla yönetilebilir.
Diktatörler bunu keşfetmiştir.
Kitleleri yönetmenin iki silahıdır:
Korkutma. Oyalama.
Hiçbir şey yapamayacağına inandırma.
Ne yapsa olmayacağına inandırma.
Çaresizliğini bilinçaltına yerleştirme.
Ondan sonra istediğini yaparsın.
Yat dersin,yatar.
Kalk dersin,kalkar.
Sus dersin,susar.
Konuş dersin,o gene susar.
Ürkütülmüş insan sendromudur bu.
Bu duruma getirilmiş insana şaşarsın. 
Şaşar kalırsın.

Çalışır çalışır,eline bir şey geçmez.
Katlanır.
Aldığı her şeye zam yaparsın.
‘Hep böyledir’ der,susar.
Gözünün önünde lüks hayatlar yaşanır.
‘Onlar yaşamayacak da ben mi yaşayacağım?’ der,hak verir.
‘Yediğin lokmaya şükret’ derler,şükreder.
Sel gelir,evini yıkar,’kader’ der,boynunu büker.
Deprem gelir,kentini yıkar. ‘Günahların  yüzünden’ derler’,doğru’ der.
Deresini kuruturlar,’onlar büyüktür,bilir’ der.
Ormanını keserler,’vardır bir bildikleri’ der.
Sen bakar bakar,anlamazsın.
‘Bizimkiler acaba et yemiyor da ondan mı? dersin.
Zihinlerinde bir tutukluk var gibi diye düşünürsün.
‘Tepkisizler’ diye şaşarsın. Kimi zaman içerlersin.
Et yiyenlerin de böyledir,ot yiyenlerin de.
Kapıcıların da böyledir,beylerin ağaların da.
‘Bana dokunmasın da!’ der geçer.
‘Bunlara müstahak’ deyip kendini ferahlatır.
Sıra kendine gelince artık yalnızdır.
KORKUTULMUŞ İNSAN SENDROMU budur.

Cesaret,kaybetmeyi göze aldığın şey kadardır.
Kaybetmeyi göze alamazsan,
kazandığın her şeyi artık korkun yaparsın.
‘İşimi kaybedersem?’ diye korkarsın.
‘Yerimi kaybedersem?’ diye korkarsın.
İtibarın,artık korkundur.
Ünvanın,artık korkundur.
Ailen,artık korkundur.
Çocukların,artık korkundur.
Yaşamın korkun olmuştur.
Artık teslim olmaktan başka yapacağın şey kalmamıştır.
İnsan,çaresizliğini böyle yaşar.
Korkutan böyle kazanır.
Geçmişte böyle olmuştur.
Günümüzde de böyledir.
Gelecekte de böyle olacaktır.
İliklerine kadar korkacaksın,
sonra korkunu yeneceksin.
Cesaretini böyle kazanacaksın.

Mustafa Kemal’in ülkesi de böyleydi.
İnsanlar böyle korkutulmuştu.
‘Düvel-i Muazzama’ idi düşman.
Saltanatın etrafında toplanılmalıydı.
Halife kurtarabilirdi vatanı.
Herkes,herkes bir biçimde korkuyordu.
HAYIR,dedi Mustafa Kemal.
Hiçbir şeyi için korkmuyordu.
Ne ünvanın ne malı,ne canı.
Cesaret,işte budur.
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM dedi.
Ölümü göze almayanın özgür yaşamaya hakkı yoktur.
Güçlü irade,korkuyu yendi.
Kuvayı Milliye zabitleri ayaktaydı.
Mustafa Kemal’in yanında toplandılar.
Her şey,her şey değişti.
Düvel-i Muazzama yenildi.
Saltanat kalktı.
Halifelik kalktı.
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

Ya şimdi mi?
Korku yenilir mi? Yenilirse nasıl mı?
Haftaya da onu görelim…
Prof.Erdal ATABEK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Size çarpan araç faili meçhul ise

RON CLARK STORY

BAŞKA BİR İSTATİSTİK