imam… ve imamın ordusu…!













Oğlumla geçtiğimiz hafta sonu AKM deki kitap fuarına gittik. Kitap fuarına beni en çok götüren şey hiç kuşkusuz kitap olgusu ama bu sefer beni oraya çeken şey çok sevdiğim bir çok yazarın ogün orada bir arada olmaları. Banu AVAR, Nihat GENÇ, Zeki SARUHAN, Vural SAVAŞ, Ümit ZİLELİ, Orhan BURSALI ve Bekir COŞKUN. Bu yazarlardan Bekir COŞKUN'un benim için özel bir önemi var.
O bana rahmetli anamdan miras kaldı. Yani Bekir COŞKUN sevgili annemin en sevdiği köşe yazarıydı. Ondan da bana miras kaldı. O gün orada sevgili Bekir COŞKUN'un son çıkan “Başın Öne Eğilmesin” ve Mustafa BALBAY'ın “Zulümhane” kitaplarını aldım. bekir-coskun-basin-one-egilmesin Sonra Bekir COŞKUN'a kitap imzalatmak isteyenlerin oluşturduğu kuyruğa girip Bekir COŞKUN'un yanında oturan Ümit ZİLELİ'ye Sevgili M.BALBAY'ın kitabını imzalattım. Sonra Bekir COŞKUN'la karşı karşıya geldiğimizde kendisinin bana annemden miras kaldığını söylediğimde çok şaşırdı. Uzun uzun konuştuk. Çok duygulandığını söyledi. Hangi anne oğluna köşe yazarı miras bırakır. Ayrıca ona “Dünyanın en güzel gülen insanı” olduğunu söyledim. Bana göre gerçekten öyle. Gülmek bazı insanlara hiç yakışmaz. Kimi insan ise gülmeyi beceremez. Ama bakın sevgili Bekir COŞKUN'un resimlerine hepsinde gülüyor. Ve evet gülmek ona yakışıyor.


bekir_coskun_fuar O gün onların tam karşısındaki bölümde Nihat GENÇ kitap imzalıyordu. Her iki tarafda oluşan insan kuyruklarını görünce niye yalan söyleyeyim içimdeki karamsarlık bir nebze kalktı yerini umud dalgasına bıraktı. İçimde umut kırpıntıları ile oğlumun cep telefonu ile heyecan ve coşkuyla çektiği yazarların resimlerine bakarak oradan ayrıldık. Orada oğlumu beklerkende Bekir COŞKUN'un kitap imzalayışını uzun süre izledim. Gerçekten gülmenin ona yakıştığına karar verdim. Bu gün sayın Bekir COŞKUN'un “imam” başlıklı yazısını okudum. Sonrada basılmamış kitap “İmamın Ordusu” nu internetten okumak zahmetli olduğu için bilgisayarıma indirdim ve yaklaşık üç gündür de onu okuyorum. Şimdi bu kitapta bahsi geçen oluşumu ben bir cemaat olarak görmüyorum. Bu salya sümük vaiz yada imam bozuntusu ve çevresindekiler bir CIA projesi. Ben onları çok iyi örgütlenmiş Cumhuriyet Tarihi’nin En Büyük İhanet Odağı: FETHULLAHÇILAR” olarak görüyorum. O yüzden de ben onlara Fethullahçılar demeyi uygun görüyorum. Bu vaiz ve oluşumu hakkında Birkaç kitap daha okumuştum. Şimdi Necip HABLEMİTOĞLU'nun “KÖSTEBEK” adlı kitabını ve Zübeyir KINDIRA'nın “Fethullah'ın Copları” adlı kitaplarınıda ilk fırsatta alıp okuyacağım. Aşağıda sizlere sevgili Bekir COŞKUN'un “imam” yazısını sunuyorum. Ayrıca Ahmet ŞIK'ın yazdığı “İmamın Ordusu” kitabını aşağıdaki linkden de okuyabilir ve de indirebilirsiniz. Sevgiyle.....
nihat_genc umit_zileli

İMAMIN ORDUSU ( PDF ) :




bekir_coskun-6







İmam…
Bekir Coşkun
29 Mart 2011
Hiç kimse okumadı kitabı…
Ama en çok şeyi bu kitap anlattı…
Kimse okumadığı gibi, zaten kitabı gören de yok…
*
Ama iyi kitap…
Kimsenin okumadığı ve kimsenin görmediği kitabı üstelik herkes anladı da…
Bir davetiyeyi üç kez okuyup genelde anlamayan bizim kuzen bile bunu okumadan, hatta görmeden “anladım” dedi…
Ve anlattı…
Dinledik…
Ömründe hiç kitap okumamışlar, kitap okumayı aklından geçirmemişler, yaşamında eline kitap almamışlar, kitap yüzü görmemişler…
Kitabın anlatmak istediğini anladılar…
*
Bir:
Demek ki İmam var…
İki:
İmamın ordusu var…
Üç:
İmamın ordusu devleti ele geçirdi…
*
Kitabın bize anlattığına göre…
(Görmüş, okumuş değilim…)
İmamın istila planı başarılı oldu…
Önce devletin en önemli kurumlarına yerleşildi…
Sonra “mülkiyeyi, adliyeyi ele geçirinceye kadar sabırla” beklendi… “Kılcal damarlara girilinceye” kadar sessizce ilerlendi…
“Zamanı gelince harekete” geçildi…
Tüm bu istilaya karşı duranlar bir şekilde yok edildi…
Kimisi korkutuldu, kimisi susturuldu, kimisi hapishanelere dolduruldu, kimisinin başına çoraplar örüldü, kimisi kendini vurdu, kimisi kahrından öldü…
Ve devlet istila edildi…
Öyle bir an geldi ki imamın ordusu; gazeteleri, matbaaları basarak, henüz yayımlanmamış kitapları dahi imha etmeye başladı…
İmam başarmıştı…
Kitap bunu anlatıyor…
*
Anlamayan yok…
Bizler sekiz senedir anlatamadık da…
Okumadıkları, görmedikleri kitap anlattı anlaşılan…
İmamın dönek yanaşmaları dahi, yüz karası bu kitap imha operasyonunu izleyince, ilk kez “bu olmaz…” diye yazdılar…
Anlamışlar…
*
Kitabın hepimize anlattığı en önemli şey ise:
Koca Türkiye dizine vurup da bir şey yapamıyorsa…
Artık çok geç…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Size çarpan araç faili meçhul ise

RON CLARK STORY

BAŞKA BİR İSTATİSTİK