NEREDE CUMHURİYETİ KORUMAKLA GÖREVLİ YEMİN SAHİPLERİ!..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dostlar geçtiğimiz günlerde e-postama Ankara CUMOK dan dostlar bana ekte bir yazı ve o yazının yayınlandığı BLOG 'un adresini göndermişler. Yazının ve Blog 'un sahibi meslektaşım. O ATATÜRK 'ün öğretmenlerinden. Kendisinden yazılarını blogumda yayınlamak için izin istedim. Oda bana nezaket gösterip tüm yazılarını yayınlama izni vererek onurlandırdı. Ben bir yazısını Yayınlayacağım. Ama ben sizlere onun blogunda yayınladığı diğer yazılarıda mutlaka okumanızı öneririm. Ben şahsen bütün yazılarına bayıldım. Kısaca hiç beklemeden ziyaret edin derim.

Ayrıca aşağıdaki videolarıda izlediğinizde endişelenmekte ne kadar haklı olduğumuzu göreceksiniz. Bu nedenledirki zaman bu zamandır. Tüm cumhuriyet sevdalıları, bu topraklar üstünde yaşayan her vatandaşın durumun ne kadar ciddi ve vahim olduğunu anlamalarını istiyorum. Lütfen artık aklımızı başımıza alalım diyorum….

 

NEREDE CUMHURİYETİ KORUMAKLA GÖREVLİ YEMİN SAHİPLERİ!..

" Cumhuriyeti korumakla görevlilere sesleniyorum!.. Ülkeye hizmet etmek ve onun kutsal değerlerine sahip çıkmak adına görev üstlenmişlere sesleniyorum.. Siyasetçileri, Akademisyenleri, askerleri, memurları, gençleri, hakimleri savcıları... Cumhurbaşkanı da dahil..Bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden, herkesedir çağrım... Herkim ki, çağrıma kulak vermiyor, sesime ses katmıyorsa, gaflet içindedir, vatan borcunu namus borcu görmemektedir!. Haramdır görevini hakkıyla yapmayana vatan ekmeği!. Sade seslenmiyorum; haykırıyorum.. Kör müsünüz!?.. Sağır mısınız!? Yoksa bu kadar mı dumura uğradı yürekler, vicdanlar cumhuriyete karşı!.. Sokakta mı bulundu bu cumhuriyet, soytarıların yobazların, din bezirganlarının elinde rezil rüsva olmakta!?.. Cumhuriyete karşı meydan okumalar da özgürlüğe dahil mi oldu yoksa!? Adam “Cumhuriyeti biz yıktık”, “Kemalizm bitti” “bu rejim yıkılmalıdır” diyor; meydan okuyor!.. (31 Ekim 2010 NTV, canlı –yazı işleri- Ruşen Çakır programı; “cumhuriyeti biz yıktık”diye girin, çıkacak karşınıza hem de canlı canlı, Müslüm Gündüz, şalvarıyla, sarığıyla. İşlenen anayasayı ihlal suçu değil mi!? sıradan bir suç mu!?!.. Nice adamlar asmadık mı bu suçu yükleyerek!? Neden şimdi kimseden ses çıkmıyor!.. Cumhuriyet mi değişti, yoksa cumhuriyetin kanunları mı!?.. yoksa gaflet mi sardı yürekleri!.. Bir diğeri zaten abonesi televizyonların, cumhuriyet ve cumhuriyetçilerle alay edercesine.. Cübbe, sarık, televizyonlarda, kanaldan kanala gezmekte, Cumhuriyete meydan okunmakta!.. Sanki cumhuriyet kanunları yürürlükten kalkmış; şeriatın rahlesi meydanlara kurulmuş!.. “Cumhuriyeti yıktık, Kemalizmin sonunu getirdik” diyor!.. Tık yok.. Cumhuriyetin ne siyasetinden ne de hukukundan!.. Anayasal hak olarak parasasız eğitim isteyenleri bile suçlu görüp zindanlara tıkan siyaset ve hukuk, olmamış darbelerin intikamına soyunmuş siyaset ve hukuk, Cumhuriyet düşmanlarını görmezlikten gelmekte!.. Bir terslik var bu işte!.. Tersliğin ötesinde bir garabet!.. Olay basit bir görev ihmalini aşmakta!. Gaflet mi, dalalet mi!?..Gençliğe hitabe ve bursa nutku hepten mi unutuldu? Söylevler mi ciddiye alınmıyor, yoksa söylevlerin sahibi mi!?.. Cumhuriyeti ve onun özdeğerlerini korumaya and içmiş kim varsa hepsine sesleniyorum!.. Sizin de vardır yakınlarınızdan Cumhuriyet için gözünü kırpmadan can verenler!..Dedeniz, babanız, amcanız.. Oğlunuz, kardeşiniz.. Kan bağı taşıdığınız saygın bir yurtsever.. Hadi, kan hatırıda unutuldu; çekildi damarlardan!.. Yeminler de mi unutuldu!?... Cumhuriyete karşı yapılan yıkımların, tahribatların hiçbiri kaçırmasa da uykularınızı, sızlatmasa yüreklerinizi, takip etmese yüklendiğiniz soprumluluk sizleri adım adım, şeref ve namus üzerine cumhuriyeti koruma ve kollama adına ettiğiniz yeminler asla bırakmamalıydı yakanızı!.. ne bu dünyada ne de ötekinde ihmale gelmez yemin!.. Cumhuriyetin savcılarına sesleniyorum öncelikle!.. Adınıza sıfat yapılan cumhuriyeti öncelikle korumak sizlere düşmez mi!?.. Göreve başlarken şu yemini ettiniz!.. Hatırlatmak bizlere düşmez ama, bir göz atın yeniden isterseniz!.. “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim." Bu yemin metniniz, kanun gereği sizin özlük dosyanızda imzalanmış halde saklı... Siz görevde olduğunuz sürece, o metin dosyanızda sizinle birlikte var olmaya devam edecek.. Dosyanız rafa kalksada, şeref ve namus üzerine imzalanmış o yemin metni, o dosyada varlığını sürdürecek, hakkıyla yapılması gereken bir görevin onur belgesi olarak!.. Göreviniz gereği, şerefiniz üzerine ettiğiniz yemin, cumhuriyeti yıkmayı açıkça ilan eden laiklik düşmanlarına karşı tedbir almayı kapsamıyor mu yoksa!?.. Kendilerini, hakimiyetin kayıtsız şartsız halkta olduğunun kanıtı ve temsilcisi olarak gören, Cumhuriyetin parlamenterleri!.. Şimdi de sözüm size... Asli göreviniz Cumhuriyeti ve onun değerlerini korumak ve kollamaktır.. Hem içerde hem dışarda!.. Bunun için büyük yemin ettiniz!.. Bu yemininize sadık kalmazsanız, tarihin güçlü ellerinden kurtaramazsınız yakanızı!..Şerefle yadedilecek bir geçmiş bırakmanın yolu bu yemine sadakattan geçer! Sizler de göreve başlarken, Türk Ulusu’nun önünde şeref ve onur yemini ettiniz!..Hatırlayın!.. "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.'' Şimdi de size soruyorum: Ne eksik bu yeminde cumhuriyeti ve temel ilkelerini koruma adına? Göreviniz gereği, şerefiniz üzerine ettiğiniz yemin, cumhuriyeti yıkmayı açıkça ilan eden, laiklik düşmanlarına karşı korumayı kapsamıyor mu yoksa!?.. Cumhuriyet bir sokak malı değil, sokağa ve sokaktakilere bırakılamaz!.. Ya görev yapılmalı, ya da; yapılamıyan görev bırakılmalı!.. "

 

Mehmet Halil ARIK
Emekli eğitimci-DENİZLİ
http://www.mehmethalilarik.blogspot.com

 

 

 

Cumhuriyet Yıkıcılarının Videoları :

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Size çarpan araç faili meçhul ise

RON CLARK STORY

BAŞKA BİR İSTATİSTİK