BUGÜN 10 KASIM

 

 

 

 

 

 

...ATAM DEVRİMLERİN VE CUMHURİYETİN BEKÇİSİYİZ...

 

 

 

 

 

Dostlar, bugün geçirdiğim en kötü “10 KASIM”. Bugün sabah saat tam 9.05 siren sesini daha iyi duymak ve saygı duruşunda bulunmak için balkona çıktım. Siren çalmaya başladı . Ama sokaktaki insanların, araçların siren sesini umursamayıp hareketlerine devam ettiklerini görünce çok şaşırdım. Çocukluk ve lise yıllarımı hatırladığımda ise tam tersi yaşanırdı. 10 KASIM 'larda çok büyük çoşkuyla ATATÜRK’ü anma törenleri düzenlenirdi, Bayraklar yarıya indirilirdi. Ama biraz düşününce şaşırmamam gerektiğini anladım. Cumhuriyet yıkıcılarının iktidarda olduğu bu günlerde Cumhuriyetin temelinden hergün bir taş sökmelerini yüreğim burkularak öfkeyle izliyorum. 10 KASIM öncesi MEB şurasında okullarda sabahları öğrencilerin okudukları and ve istiklal marşı'nın kaldırıldığını öğrendiğimde de şok geçirdim. Toplumda kimsenin sesi çıkmadı. Ne muhalefet partilerinden nede muhalif medyadan tek bir ses çıkmadı. Bu gün 10 KASIM akşamı CNNTÜRK TV kanalında Ahmet HAKAN'ın sunduğu TARAFSIZ BÖLGE adlı programda ATATÜRK yerden yere vuruluyordu. Hayretle tüylerim diken diken kanım donmuşçasına izledim. Bedri BAYKAM ve tarihçi bir öğretim görevlisi yırtınırcasına ATATÜRK'ü ve kurduğu cumhuriyeti savunuyordu. ATATÜRK düşmanları neredeyse ATATÜRK'ün yaptıklarının tamamını inkar ediyor ve onu Hitler gibi diktatörlükle suçluyorlardı. Hatta Hitler ve Mussolini'nin ATATÜRK'ü örnek aldıklarını hayasızca söylemelerini öfkeyle izledim.

Artık TV izlemiyorum. TV izlesemde bir tek kanalı izliyorum. Çünkü tüm medya iktidar yandaşı, amerikan projelerini uyguluyorlar.

ATATÜRK islam kuralları ile yönetilen, Padişahlık ve halifelik kurumları olan bir düzeni yıkıp modern Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş.cumhuriyet düşmanlarının suçlamaları aksine doğru değil. Çünkü ATATÜRK bir kaç kez çok partili sisteme geçmeyi denemiş ama şimdiki gibi o dönemde de karşı devrimciler ve hainlerin çokluğu nedeniyle olası tehlikeleri sezdiği için sonradan vazgeçmiş.

Tepeden tırnağa Kara çarşaflara bürünmüş türk kadınının kara çarşafını atmasını, başını açmasını sağlamış. Aydınlık yüzlü Türkiye Cumhuriyetini kurmayı başarmış. Şimdiki ATATÜRK düşmanları ise ezeli düşmanlarımızla kol kola girmişler eskisi gibi salya sümük vaizler ve mollaların yönettiği, kara çarşafa bürünmüş kadınlarla sarıklı erkeklerin sokaklarında dolaştığı, hür iradeli türk halkının ümmet yapıldığı bir TÜRKİYE'ye doğru emin adımlarla götürüyorlar. Yani sessizce pardon esasında alenen sivil darbe yapıyorlar

  • Diyanet işleri ŞEYHÜLİSLAM yetkileri ile donatıldı,
  • Okullarda AND ve İSTİKLAL MARŞI kaldırıldı,
  • İMAM HATİPLERİN orta bölümü geri getirildi,
  • TÜRBAN üniversitelerde serbest bırakıldı,
  • HSYK, ANAYASA MAHKEMESİ, YARGITAY artık bağımsız değil,
  • Tüm devlet kurumları cemaat tarafından ele geçirilmiş,

Şimdi sırada ANAYASA'yı değiştirerek önlerindeki tüm engelleri kaldırmak var. Rejimi değiştirmeyi adım adım gerçekleştiriyorlar. Kendilerinden çokda eminler. Korkusuzca fütursuzca istediklerini yapıyorlar. Toplumun tüm katmanları sindirilmiş görünüyor. Cumhuriyetin koruyucusu TSK aynı şekilde sessiz köşesine çekilmiş bekliyor.

Ama bugün okuduğum Yılmaz ÖZDİL'in köşesinde yazdığı ve ayrıca izlediğim bir haber içimde bir umut doğmasına neden oldu.

Olay İzmir'de geçiyor ama kısa sürede tüm ülkeye yayılmış. Ben geç duydum. Bir genç koluna ATATÜRK'ün imzasını dövme olarak yaptırıyor. Ama bir süre sonra dövmeyi yaptırdığı dövmeciye tekrar geliyor. Yaptırdığı dövmeyi sildirmek istediğini söylüyor. Gerekçe olarakda iş yerinde baskı uyguladıklarını sildirmesse işinden atılacağını söylüyor. Bunu duyan dövmeci bu genci bu dövmeyi silemeyeceğini söyleyip geri gönderiyor, ama hiç zaman kaybetmeden diğer dövmecilerle de görüşüp bir kampanya başlatıyorlar. ATATÜRK'ün imzasını dövme olarak yaptırmak isteyenlerden ücret alınmıyacağını duyuruyorlar.Kısa sürede tüm dövmecilerin önünde kuyruklar oluşuyor. Şimdi gençler akın akın vücutlarının çeşitli yerlerine ATATÜRK'ün imzasını dövme olarak yaptırmaya başlamışlar. Bende ilk fırsatta yaptırmaya karar verdim. ATATÜRK resimlerini, heykellerini ne kadar kaldırmaya çalışırlarsa çalışsınlar onu içimizden çıkartamayacaklar. Yılmaz ÖZDİL’in dediği gibi “Ölümünün üzerinden taaa 72 sene geçtikten sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan bir başka lider var mı dünyada?”. Evet 10 KASIM ATATÜRK kalbimizde, içimizde, beynimizde,…….bundan böylede nihayet derimizde….!

“Neymiş, işten atarlarmış... Bizim işimiz Atatürk.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Size çarpan araç faili meçhul ise

RON CLARK STORY

BAŞKA BİR İSTATİSTİK