Kayıtlar

Eylül, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MAHALLE BASKISI OLURMU?

E vet dostlar bu günkü konumuz mahalle baskısı . 24 eylül Pazartesi günü sabah her zamanki gibi kahvemi yapıp diz üstü bilgisayarımı açtım e-postama gelen gazete haberlerinin özetlerine göz atmaya başladım. Birkaç haber okuduktan sonra köşe yazarları bölümünde Tufan Türenç 'in yazısını okumaya başladım o yazıdan bir bölümü ve pazar günü Mona Liza cafede çayımı içerken sehpa üstündeki Hürriyet gazetesinde okuduğum Soner Yalçın ‘ın o günkü yazılarından bir bölümünü sizlere sunacağım. Hani tartışılıyor ya medyada gazetelerde, televizyonlarda bizim entel dantel yazarlar, çizerler, medyanın gülü birtakım üniversite hocaları ve yine bir takım popüler siyasetçi zevat. Efendim Türban serbest olursa mahalle baskısı olur mu? olmaz mı? Aşağıda her iki yazıyı okuyup sizler karar verin. Tufan TÜRENÇ ‘den : Önceki gün bir meslektaş başından geçen olayı anlattı. Kadıköy’den simit evinden simit alıp paketletmiş. Sonra otobüs durağına geçmiş. Beklerken dayanamayıp paketi açmış v

Şimdi tasa anayasa!..

N Dostlar bu sabah her zamanki gibi e-postama gelen bütün gazetelerin haber özetlerini okuyordum. Köşe yazarları bölümünde de yazılarını senelerdir okumaktan keyif aldığım sayın Hasan PULUR ’un bu günkü yazı başlığı dikkatimi çekti. Şimdi tasa anayasa!.. bu yazıyı okuyunca tüylerimi ürperten bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu bölümü belki on kere okudum. Acaba yanlış mı anlıyorum veya okuyorum diyerek. Umarım burada okuduklarım gerçekleşmez. Ama bir gerçek var ki bu yadsınamaz. AKP iktidarı tarafından birilerine yeni ANAYASA hazırlatıldığını sağır sultanlar bile duydu. Şu günlerde de AKP parti kurmayları tarafından da bir yerlerde bu ANAYASA ‘ya son şekli veriliyor. İşte “ YENİ ANAYASA ” da bahsi geçen bölümün yeniden düzenlenmiş haliyle ilgili bölümü Sayın Hasan PULUR ‘un yazısından aynen aşağıda yayınlıyorum. KENARDAN köşeden sızdırılan yeni taslağın birçok maddesi "laik kesim"de endişe yaratıyor. Bunların biri Alpaslan Çelebi... "Din ve İnanç Hürriy

HARİKA 1

Resim

HARİKA 2

Resim

HARİKA 3

Resim

HER ZAMAN YALNIZ KALABİLİRİZ

G eçenlerde e-postama gelen gerçek bir yaşam öyküsünü sizinle paylaşmak istedim. Gerçekten hoş bir yazı, yalnızlığın son yolculuğa hikayesi. Umarım hiçbirimiz yaşlanınca yalnız kalmayız. Çevremizde devamlı bizi seven insanlar bulunur. Bir Taksi Yolculuğu... Yirmi yıl önce geçimimi taksicilik yaparak kazanıyordum. Bir keresinde, saat sabaha karşı 02.30'da bir yolcu alacaktım; adrese vardığımda, giriş katındaki bir pencerede görülen tek ışığın dışında bütün bina kapkaranlıktı. Bu şartlar altında, çoğu taksi şoförü bir iki sefer korna çalar, bir dakika bekler, sonra çeker giderdi. Fakat ben, taşıma aracı olarak yalnızca taksiye bağlı pek çok fakir insanla karşılaşmıştım. Eğer etrafta tehlike kokusu yoksa, her zaman kapıya giderdim Bu yolcu belki de benim yardımıma ihtiyaç duyacak biridir, diye düşünürdüm kendi kendime. Onun için kapıya gittim ve çaldım, "Bir dakika" diye yanıt verdi zayıf, yaşlıca bir ses. Yerde birşeyin sürükleyerek çekildiğini duyabiliyordum. Uzun bir ara